Yorum - Analiz
Mehmed Görmez Hoca’ya, sistemin bütününü görmeden mi bakalım?
Selahaddin E. Çakırgil - STAR
Kahve köşelerinde günlük siyasî geliÅŸmeleri konuÅŸanlardan nicelerinin ‘Diyanet’ ile ‘Dinayet’ kelimelerini karıştırdığını, ikisi arasındaki derin ve zıd farkı bilmediklerini gözönünde bulunduralım.
Hele de 28 Åžubat 1997 Zorbalığı günlerinde sosyal atmosferi zehirleyen ‘irtica’suçlamaları furyasında, yurt dışındaki vatandaÅŸlarımızdan nicelerinin, hukuken problemliya da ilticacı /sığınmacı durumda olanlara ‘Siz de mi irticacısınız?’ sorusundaki gibi bir durum bu… Bu gibi soru sahiplerinin, ‘irtica’ ile ‘iltica’ arasındaki derin farkı fark etmeleri neredeyse imkansızdı.
Bugün,‘Diyanet’ etrafındaki tartışmaların ‘yüce halkımız’ arasındaki yansımaları da genelde böyle..
***
‘Diyanet Ä°ÅŸl. BaÅŸkanlığı’denilen ve kamu idaresi içinde yer alan kurum Osmanlı’da yoktu.
Onun yerinde, ‘Åžeyhulislâmlık’ ve ‘Bâb-ı Meşîhât’ gibi kurumlar vardı. Son dönemde bir de Hükûmet içinde, ‘Evkaf ve Åžer’iyye Vekaleti’ bulunuyordu. Bu Bakanlık, sadece Müslüman vakıfları deÄŸil, bütün vakıflar üzerinde bir kontrol mekanizması idi. (Bugün, diÄŸer dinlerin vakıfları serbest, ama Müslüman vakıfları, laik rejimin tekelinde hâlâ.. Onu da söylemeden geçmeyelim.)
***
90 yıl öncelerde ‘kemalist -laik totaliter devrimler’in sahnelenmesi sırasında zâten bütün ulemâ kesimi susturulmuÅŸtu.
Ancaaak, iÅŸ öyle bir noktaya gelmiÅŸti ki, insanlar ölülerini inançlarına göre defnetmekten bile korkuyorlardı ya da defnedecek kimse gözükmüyordu ortalıkta... Hatırlayalım ki, ilk Åžef öldüğünde, ‘cenaze namazının kılınıp kılınmayacağı’ tartışması yapılmış, dönemin baÅŸvekili ve laiklik dininin en hızlı baÄŸlılarından olan Celâl Bayar, kılınamayacağını söylemiÅŸ; ölünün kız kardeÅŸi Makbûle Hanım ise ‘Ben aÄŸabeyimi asla namazsız göndermem..’ kabilinden ortalığı velveleye verince, o hengamede, birkaç kiÅŸinin huzurunda Dolmabahçe Sarayı’nın avlusunda o itirazın yatıştırılması için bir ‘oldu-bitti..’ile bir cenaze namazı kılındığı ileri sürülmüş; ama, hayatının her safhası resmî tarih kaynaklarınca, laik rejimin maslahatına uygun ÅŸekilde araÅŸtırılan bir kiÅŸinin cenaze namazına dair resmî bir belge ortaya konulamamıştır, henüz.. Ki, Diyanet Ä°ÅŸl. BaÅŸkanlığıkayıtlarında da böyle bir belge olmadığı söylenmektedir.
***
Denilebilir ki, geçen geçmiş..
Ama bugünün anlaşılması için, o dönemin bilinmesi son derece gerekli..
Unutulmasın ki, Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı, TeÅŸkilat-ı Esasiye Kanunu / Anayasa’da, ‘Genel idare içinde yer alan ve kendisine kanunla verilen vazifeleri yerine getiren bir kuruluÅŸ’ olarak tarif edilmiÅŸtir.
Ve, oralara bazen kuklalar getirilmiÅŸ; inancının ızdırabını çeken Ömer Nasûhî Bilmen gibi sahalarında otorite olanlar ise resmî dairelerdeki, ‘Yangında ilk kurtarılması gerekenler..’ anlayışıyla bir ÅŸeyleri kurtarmaya çalışmışlardır.
Hatırlayalım ki, 1965’lerde, (muhafazakâr diye nitelenen) Adalet Partisi Hükûmeti’nin ilgili Bakan’ı bile bir acı gerçeÄŸi, ‘Bizim açımızdan, Diyanet Ä°ÅŸl. BaÅŸkanlığı ile Tapu- Kadastro Gen. Md.lüğü arasında bir fark yoktur!’ diyecek kadar net ifade edebilmiÅŸti.
***
Biz ki, üççeyrek yüzyıl boyunca rejimin bütün temel kurumlarına ve hattâ baÅŸlangıçta Ä°mam Hatib Okullarına bile temkinle yaklaÅŸmışken, son 15 yıldır, bu sistemin içinde, halkın temel deÄŸerleri içinden süzülüp gelen lider ve kadrolar gördükçe, MÄ°T’den Diyanet’e kadar nice temel kurumlara bakışımız bile deÄŸiÅŸmeye baÅŸladı.
Elbette daima daha iyisini isteriz ama bu kurumların bir darbe ile nasıl, ilk kuruluş gayesine ve fabrika ayarlarına döndürüldüklerini de 28 Şubat 1997 Zorbalığı günlerinde gördüğümüzü de unutmayalım.
***
Diyanet Ä°ÅŸl. BaÅŸkanlığı’ndan ayrılan Mehmet Görmez etrafındaki tartışmalara böyle bir pencereden de bakılmalı herhalde.. Görmez Hoca, -nâçizâne kanaatimce- son 50 yılın en iyilerindendir. Bir komedyenin, ‘Bu zamana kadar gelenlerin en kötüsü..’ demesi de bu kanaatimi daha bir pekiÅŸtirir.
***
Kişi ve kadrolar gelir geçer; inşaallah, daha iyiler gelir ve kervanımız doğru yolda ilerlemeye devam eder.
Mes’elemiz, sistemin temeliyle ilgilidir. Nokta.
Henüz yorum yapılmamış.